Normalde nadiren görülen et yiyen bakterinin yayılma hızındaki artış dikkat çekti. Japon sağlık otoriteleri durumdan endişeliyken vaka sayılarının her zamankinden daha fazla olduğu belirtiliyor.
Bu bakteri streptokokal toksik şok sendromuna yol açıyor. Bu ilk olarak 1992 yılında Japonya’da rapor edilmişti. O tarihten bu yana her yıl ortalama 100 ila 200 arası vaka görülüyordu. Ancak Japonya Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü’nün verilerine göre 2023’te durum değişti.
2019’da gerçekleşen 894 vaka rekordu, ancak 2023 verilerine göre 941 vakaya rastlandı. 2024’ün ilk iki ayında da 378 vaka var. Japonya’daki 47 vilayetin 45’inde bu bakterinin yol açtığı vakalara rastlandı.
Sağlık otoriteleri halkı ellerini yıkamaya ve yaralarına bakım yaptırmaya davet etti.
Artışın nedeni kesin olarak bilinmiyor.
Toksik şok sendromları bakteriyel toksinlerin neden olduğu bir durum. Genellikle streptococcus pyogenes veya staphylococcus aureus gibi bakterilerden kaynaklansa da başka bakteriler de bu hastalığa neden olabiliyor. Semptomları ateş, döküntü, cildin soyulması ve düşük tansiyon. Bakteriler derin dokulara ve kana karışarak kan dolaşımını bozuyor, kaslarda probleme yol açabiliyor. Önlem alınmadığı taktirde çoklu organ yetmezliğine ve hatta ölüme neden olabiliyor.
Peki bu bakteri vücuda nasıl giriyor? Japon uzmanlara göre vakaların yarısı bakteriyi nasıl aldığını bilmiyor. Ciltteki kesiklerden ya da cerrahi yaralardan vücuda giriş yapmış olabileceği düşünülüyor. Ayrıca burundaki mukoza zarlarından da şüpheleniliyor.
Aslında birçok insanda belirti vermeyen bu enfeksiyonda boğaz ağrısı ve cilt enfeksiyonları en dikkat çekici belirtiler olarak görülüyor. Enfeksiyon genelde bademcik iltihabı, farenjit gibi hastalıklara da yol açıyor.
Özellikle 30 yaş ve üzeri kişilerde görülüyor. Alkol kullanımı ve diyabet riski artırıyor. İnsan derisinden bulaşabilen bu bakteri öksürme ve hapşırma vasıtasıyla da aktarılabiliyor.
Ölüm oranı yüzde 30 olarak bildirilirken Asahi Shimbun’a göre Temmuz-Aralık 2023 arasında 50 yaşın altındaki 21 kişi bu bakterinin yol açtığı hastalıklardan dolayı hayatını kaybetti.
Tedavisi antibiyotiklerle yapılıyor. Eğer ciddi komplikasyonlara yol açmışsa enfekte olan dokunun çıkarılması gerekiyor. Hafif hastalığı olan bir kişi tedavisinden 24 saat sonra bulaşıcı özelliğini kaybediyor.
Bu bakteriye ‘et yiyen’ denmesinin nedeni ise nekroza neden olması. Nekroz, yaşayan bir organizmada organ ve dokuları oluşturan hücrelerin yersel olarak ölmesi anlamına geliyor.