Dünya Ukrayna’daki savaşa kilitlenmişken Çin’in Okyanusya’daki adalar topluluğu Solomon Adaları ile Nisan ayında güvenlik işbirliği yapması, bölgedeki tansiyonu artırdı. Anlaşmaya göre Çin gerek görüldüğü takdirde bu ülkeye polis ya da silahlı kuvvetlerini gönderebilecek. Bu anlaşma Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya ve ABD’nin büyük tepkisini çekerken Solomon Adaları hükümeti Çin güvenlik güçlerinin kendi kontrollerinde olacağını açıkladı. Ülkedeki gazeteciler de Solomon Adaları’nda anlaşmadan bu yana basına yönelik baskının arttığını iddia ediyor.
ABD bu anlaşma ile Çin’in bölgedeki müttefikleri olan Tayvan, Avustralya ve Japonya gibi ülkeleri askeri olarak çevrelemek istediğini öne sürüyor. Zira geçtiğimiz gün Çin’in uçak gemisi Liaoning ve eşlik eden 7 savaş gemisi, Tayvan’ın doğu kıyıları açıklarında tatbikata başlamıştı. Tayvan, Çin’in kara sularını ihlal ettiğini öne sürmüştü.
‘ANLAŞMA ŞEFFAF DEĞİL’
Beyaz Saray, anlaşmanın “şeffaf olmayışı ve belirsiz doğası” yüzünden endişe duyduğunu söyledi. ABD anlaşmanın gizli maddeleri olduğunu ve Çin’in Solomon adalarında bir üs kurma niyetinde olduğunu öne sürüyor. Anlaşmanın imzalanması sonrası Washington yönetimi acilen üst düzey bir heyeti Solomon Adaları’na gönderdi.
Heyet, ABD’nin bölgedeki Çin etkisini azaltmak için uygulayacağı diplomatik yolların ilk adımı. NSC’den bir sözcü, imzanın “Çin’in balıkçılık, kaynak yönetimi, kalkınma yardımı ve şimdi de güvenlik uygulamaları adı altında çok az bölgesel istişare ile şüpheli ve belirsiz anlaşmalar imzalıyor” dedi.
DERİN HAYAL KIRIKLIĞI
Solomon Adaları Avustralya’ya 1600 km uzaklıkta bulunuyor. Birçok Solomon Adalı göçmen Avustralya’da yaşıyor. Üstelik iki ülke arasında 2017’de yapılmış bir güvenlik anlaşması da bulunuyor. Kimilerine göre Pasifik adalarını “arka bahçesi” olarak gören Avustralya da anlaşmaya sert tepki gösteren ülkeler arasında.
Dışişleri bakanı Marise Payne, Avustralya’nın Solomon Adaları ile olan mevcut güvenlik anlaşmasının aksine Çin ile imzalanan anlaşmanın “şeffaf olmadığını” ve diğer Pasifik ülkelerinden de gizlendiğini söyledi. Ayrıca bakan, bu anlaşmanın kendisinde derin hayal kırıklığı yarattığını ifade ediyor.
‘BASİT BİR ANLAŞMA’ AÇIKLAMASI
Çin ise bölgede ABD’nin ve müttefiklerinin varlığını kendilerine tehdit olarak görüyor. Kendi toprağı olarak gördüğü Tayvan’ın ve tarihi hasmı Japonya’nın ABD tarafından desteklenmesi Çin’in güvenlik ajandasındaki en büyük sorunlardan. Ayrıca bölgede Avustralya ile de çekişme halinde.
Pekin yönetimi anlaşmanın gizli maddeleri olmadığını öne sürüyor. Çin “basit bir güvenlik anlaşması” olduğunu ve endişe duyulmaması gerektiğini iddia etmekte. Solomon Adaları yönetimi ise anlaşma konusunda Avustralya’yı suçluyor.
‘AUKUS’U BİZE SORMADILAR’
Solomon Adaları Başbakanı Manasseh Sogavare, “Batı anlaşmanın şeffaf olmadığını iddia ediyor. Ben de AUKUS paktını medyadan öğrendim” dedi. Başbakan, Avustralya’nın ABD ve Birleşik Krallık ile 2021 yılında imzaladığı anlaşmanın kendilerine danışılmadan imzalandığını ve bu sözleşme ile bölgeyi nükleer denizaltılara açtığını iddia etti.
Öte yanda hükumet, adalarda bulunacak Çin güvenlik güçlerinin Solomon Adaları kontrolü altında olacağının altını çizdi. Ancak Çin gizli servisinin bazı elemanlarının Solomon Adaları polisini eğitmeye başladığı da öne sürüldü.
ÜLKEDEKİ HAVA DEĞİŞTİ
Ancak bazılarına göre; anlaşma Solomon Adaları’ndaki havayı değiştirdi. Gazeteciler, eskiden rahatça devlet başkanları ile görüşebildiklerini, ancak anlaşmadan bu yana kendilerinin başbakanlık ofislerine alınmadığını söyledi. Hiçbir hükumet yetkilisinin anlaşma hakkında yorum yapmadığını ifade eden gazeteciler anlaşmanın da kendileri ile paylaşılmadığını iddia etti.
Başbakan’ın basın toplantısını çekmek için orada bulunan gazeteci Dorothy Wickham, açıklama başlamadan güvenlik görevlilerin tüm gazetecileri dışarı attığını iddia etti. “35 senelik gazetecilik hayatımda böyle şey yaşamadım” diyen Wickham, gazetecilere yönelik sert tavrın anlaşmanın internete sızdırılmasından sonra başladığını vurguladı.
Çin’în bölgedeki tek adımı Solomon Adaları ile değil. Geçtiğimiz aylarda Çin, iki Pasifik Adası’nı Tayvan’ı tanımaktan vazgeçmeleri için ikna etmişti. Vanuatu’da liman genişletme projesi anlaşması yapan Çin’in uzun zamandır Fiji ile yakın bağları bulunuyor. Avustralya’nın Lowy Enstitüsü , Pekin’in Kiribati, Fiji ve Papua Yeni Gine gibi Pasifik ülkelerine yardım için yaklaşık 170 milyon dolar harcadığını bildirerek Çin yatırımlarının bölgede artığına dikkat çekiyor.
Kaynaklar: Washington Post, The Guardian, DW,
Kaynak: Web Özel