Sokağa bilimsel bakış! Protestolar işe yarıyor mu?

Dünyanın her yerinde protestolar patlak veriyor. Ekim ayından bu yana binlerce kişi İsrail-Hamas çatışması nedeniyle sokaklara döküldü. Çiftçiler bu yıl Almanya, Belçika, Hindistan ve birçok ülkede yaşadıkları sorunlarla ilgili eylemler yaptı. Nature’da yayınlanan bir araştırma bütün bu eylemlerin kamuoyunu şekillendirmede ne denli etkili olduğu sorusunun cevabını arıyor. Araştırmadan çıkan sonuçlara göre bu olaylar aslında daha geniş bir dönüşümün parçası. Küresel çaptaki araştırmaya göre, siyasi rejimler, adaletsizlik, eşitsizlik, iklim değişikliği ve benzer başka sebeplere ilişkin gösteriler 2006 ile 2020 yılları arasında her yıl üç kattan daha fazla arttı.

OYLARI ETKİLİYOR

Macalester College’da toplumsal hareketler üzerine çalışan Lisa Mueller, “Aktivizmde artış çalkantılı 1960’ları bile gölgede bıraktı” diyor. Protestoların değişimi yönlendirmede etkili olup olmadığıyla ilgili değerlendirme yapan Mueller şu bilgileri verdi: “Araştırmalar, protestoların medyayı, kamuoyunu, politikayı en azından kısa vadede etkileyebileceğini gösteriyor. Örneğin araştırmalar, 1960’lardaki sivil haklar protestolarının ve 2020’deki Black Lives Matter gösterilerinin, her zaman protestocuların amaçladığı şekilde olmasa da, oy verme davranışını değiştirdiğini ve hatta seçimleri tersine çevirdiğini ortaya koyuyor.”
New York Üniversitesi’nde aynı alanda çalışan sosyal psikolog Eric Shuman da, “Sosyal protesto ve daha geniş ölçekli sosyal eylem, sosyal değişim yaratmanın bir yoludur. Ancak bu her zaman böyle olacağı anlamına gelmez” dedi.

KÜRESEL VERİ TABANI

Nature’da yer verilen bilgilere göre 2013 yılında dört araştırmacı, küresel bir veri tabanı oluşturmak için 100 ülkeden protesto haberlerini inceledi. Araştırmacılar başlıca ulusal ve uluslararası medyada yer alan sayıların 2006 ile 2020 yılları arasında tüm dünyada arttığını ve tarihteki en büyük protestolardan bazılarının bu dönemde gerçekleştiğini buldu. Bunlardan en büyüğü, tahminen 250 milyon insanın katıldığı Hindistan’da tarım reformlarına karşı 2020’de gerçekleşen grevdi.

ŞİDDET BAŞARISIZ OLUYOR

2010’ların başındaki Arap Baharı, Occupy hareketleri ve 2020’deki küresel Black Lives Matter protestoları da kayda değer etki uyandırdı. Araştırmada “Protestolar giderek artan bir şekilde kurumlara olan inanç eksikliğinin altını çizmenin bir yolu olarak görülüyor” deniliyor. Harvard Kennedy Okulu’nda sivil direniş üzerine çalışan Erica Chenoweth, şiddet içermeyen kampanyaların silahlı muadillerine göre iki kat daha başarılı olduğunu söylüyor.

YÜZDE 3,5 KURALI

Nature’da şiddet içermeyen protestoların hedeflere ulaşmada şiddet içeren protestolardan daha etkili olduğunu gösteren kanıtlar olduğu vurgulanıyor. Chenoweth “Araştırma nüfusun en az yüzde 3,5’ini harekete geçiren her hareketin başarılı olduğunu gösterdi. Bu, yüzde 3,5 kuralı olarak bilinen kurala yol açtı; yani protestoların değişimi garantilemek için bu düzeyde bir katılıma ihtiyacı var” dedi.

GAZZE İÇİN UMUT OLDU

Araştırmada sivil direnişe yönelik şiddetli müdahalenin sonuçları anlatılırken Gazze eylemleriyle ilgili şu ifadelere yer veriliyor: “Bunun son örneği Nisan ayında, New York City’deki Columbia Üniversitesi rektörünün polise, İsrail’in Gazze’deki askeri harekâtına karşı şiddet içermeyen gösterilere katılan kampüs protestocularını tutuklaması yönünde çağrıda bulunmasıyla yaşandı. Bu, medyada yer alan haberlerin artmasına ve Amerika Birleşik Devletleri’nin başka yerlerinde ve yurtdışında öğrenci protestoları dalgasına yol açtı.“

ertan.altan@haberglobal.com.tr 

Kaynak: Web Özel