İkinci Dünya Savaşı sonrasında oluşan iki kutuplu dünya düzeni ile birlikte her zaman sıcağa dönme ihtimali üzerine dünyanın hop oturup hop kalktığı Soğuk Savaş dönemine geçildi. Bu Soğuk Savaş döneminde ABD ve Sovyetler Birliği liderleri ender şekilde buluştular bazen de kırmızı hatlardan telefonla görüştüler. Her bir görüşme tarihi hava içerisinde gerçekleşti.
Bazen nükleer silahların azaltılmasını konuştular (SALT), bazen de 3. Dünya Savaşı’nın çıkmasını nasıl engelleyebileceklerini. Son günlerde ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hem bizatihi hem de Kremlin ve Beyaz Saray ekipleri tarihte ender görülen bir sıklıkla görüşüyorlar. Konu: NATO’nun doğu sınırları yani Ukrayna.
Dün tarafların Viyana’da bir araya geldiği görüşmeler öncesinde Rus tarafı diplomasinin tıkandığı yönünde sinyaller vermişti. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei A. Ryabkov, “Çıkmaz sokağa girdik” açıklamasında bulunmuştu. Atlantik’in öte tarafında ise Biden’ın ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan temasları artırmaya hazır olduklarını ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgali durumunda da cevap vermeye hazır bulunduklarını söylüyordu.
Sullivan ABD istihbarat örgütlerinin Rusya’nın Ukrayna’ya fiilen bir girişimi olacağı konusunda bir bilgisinin ise olmadığını söyledi. ABD’nin görüşmelerdeki temsilcisi Michael R. Carpenter ise tarafların uzlaşmaktan uzak olduğunu aktarıyor. Carpenter, Ukrayna’nın ABD ve NATO ile olan yakınlığını kast ederek, “Toplumların egemenlik hakkı olan ittifakları seçme özgürlüğüne engel olamayız” diyor.
RUSYA NE İSTİYOR?
Rusya, ABD’nin Doğu Avrupa’daki askeri faaliyetlerine son vermesini, Ukrayna ile askeri işbirliğini sonlandırmasını, Ukrayna’nın NATO’ya alınmayacağı konusunda somut güvence verilmesini istiyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Rybakov’a göre; Başkan Putin ‘caydırıcılık’ için askeri seçenekleri masada tutuyor.
UKRAYNA NE DİYOR?
Ukrayna ise Rusya’nın sınırlarına yığınak yapmasından şikayetçi ve sınırlarına yakın 106 bin Rus askeri ile, 1.500 Rus tankının konuşlandığını söylüyor. Ukrayna Batı’ya ‘Avrupa’nın sınırları tehdit ediliyor’ çağrısında bulunarak var olan desteğini artırmak istiyor.
Herhangi bir ittifaka dahil olmayan ve Rusya ile politik açıdan iyi geçinemeyen eski Sovyet ülkeleri Rusya için güvenlik tehdidi olarak yorumlanıyor.
‘SON 30 YILDA BÖYLESİ OLMADI’
Rusya-ABD-Ukrayna üçgeninde yaşananlar dün Viyana’da düzenlenen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Organizasyonu’nda da ele alındı. Bu görüşmelerde de bir ilerleme sağlanamadı. Görüşmelerin ardından ABD temsilcisi Carpenter, “Savaş tamtamlarının sesi yükseliyor” değerlendirmesinde bulundu. Toplantıya başkanlık eden Polonya Dışişleri Bakanı Zbigniew Rau, “Son 30 yılda savaş ihtimalinin bu kadar kuvvetli olduğu bir zaman olmamıştı” dedi.
ABD tarafı sonuç alınamayan görüşmelerin ardından yeni hamlesini müttefiklerine danışarak yapacak ancak Rusya’nın bu çözümsüzlüğe yanıtı merak ediliyor. Dünkü zirveden bir gün önce açıklamalarda bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ABD’nin taleplerinin ‘tartışmaya bile açık olmadığını’ dile getirmişti. Lavrov dünkü görüşmelerin ardından ABD ile diplomaside nasıl bir adım atılacağına Başkan Vladimir Putin’in karar vereceğini söyledi.
Ortadaki bir iddia ise eğer Ukrayna-Rusya sınırındaki gerilim azalmazsa Rusya’nın ABD’ye coğrafi olarak yakın olan Venezuela ve Küba gibi ülkelere askeri malzemeler göndermesi. Tarihte örnekleri görülen bu iddiayı Dışişleri Bakan Yardımcısı Rybakov yalanlıyor.
RUSYA’NIN KOMŞULARINDA HAREKETLİ SAATLER
Rus Dışişleri şu sıralar oldukça yoğun bir mesai içerisinde. Belarus, Ukrayna’da yaşanan olayların yanı sıra Kazakistan’a da asker gönderilmesi gündemi yoğunlaştırıyor. Dünyanın gözü Ukrayna sınırındaki iken Rusya’nın Kazakistan’daki askeri müdahalesi dikkatlerin kısa bir süreliğine olsa da sınırdan uzaklaşmasına neden olmuştu.
Gözler Vladimir Putin’in yeni hamlesinde…
Kaynaklar: New York Times, CNN, Washington Post
Kaynak: Web Özel