Pastel renkli binaları ve altın kubbeli tarihi kiliselerinin etrafında turistlerin gezindiği, hediyelik eşya dükkanlarının dolup taştığı Kiev’in tarihi merkezi, bugünlerde büyük ölçüde terk edilmiş durumda. İşyerleri kapalı… Sokağa çıkma yasağı uygulanıyor ve şehir geceleri karanlığa ve sessizliğe bürünüyor.
Şehir nüfusunun neredeyse yarısı Rus işgalinin ilk haftalarında çıkış yollarının ve Kiev Garı’nın tıklım tıklım dolduğu kaotik bir göç dalgasıyla şehri terk etti. Yaklaşık iki milyon insanın şehirde kaldığı tahmin ediliyor.
YAŞAM BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR…
Bunların bazıları, gidecek araçları ya da gidecek yerleri olmadığı için Kiev’de kaldı, bazıları ise vatanseverlik duygusuyla ve Rus işgali karşısında sergilenen cesaret verici direniş sayesinde şehri terk etmedi. Yaşam bir şekilde devam ediyor… Pazar sabahı şehrin kuzey banliyölerinden gelen bombardıman sesleri gökyüzünü inletirken Dinyeper’e bakan Aziz Andreas Kilisesi’nin yanındaki parkta insanlar hala köpeklerini gezdirmeye devam ediyordu.
O isimlerden biri de 48 yaşındaki mimar Galina Sizikova. “Şehri bırakmak istemiyorum” diyen Sizikova’nın kızları Viyana’ya, akrabalarının yanına gitmiş. Geride kendisi ve köpeği Avrova kalmış. “Yardım etmek için bir şeyler yapmak adına birçok fırsatım var” diyor.
Zamanını kıyafet tadilatı yaparak ve bölgesel savunma güçlerine katılan gönüllüler için kurşun geçirmez yelekler yaparak geçiriyor. Sizikova ayrıca yaşadığı mahallede kalan insanların bağ kurduklarını söylüyor:
“Birçok arkadaşımız savaşmaya gitti. Benim hobim dikiş dikmek, bu yüzden üretimde yer alıyorum… Çok yakınlaştık. Önceden samimi olmadığımız insanlarla bile şimdi beraberiz. Bazıları bizim için yemek dahi hazırlıyor.”
Rus işgali, insanları harekete geçirirken daha önce şehirde az kişinin hissettiği bir birliği de alevlendirdi. 2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesine tepki gösteren ve Rusya’ya karşı mücadele etmek için gittiği Kırım’da Rus güçleri tarafından yakalanarak terörizm suçlamasıyla 20 yıl hapis cezasına çarptırılan yapımcı ve yönetmen Oleh Sentsov da bu birlikteliği hissediyor.
‘UKRAYNA HALKI YENİDEN DOĞDU’
Hapiste geçirdiği süreçte bir dönem açlık grevi de yapan Sentsov, 7 Eylül 2019’da Rusya ile Ukrayna arasındaki tutuklu değişimiyle ülkesine dönmüştü. Bugünlerde Kiev’deki mücadeleye katılan sinemacı, ailesini ülkenin batısına yollamış. Sentsov, “Ukrayna halkı yeniden doğdu” ifadelerini kullanıyor ve ekliyor:
“Tabii ki savaş korkunç, birçok insan ölüyor ancak ulusumuzun doğduğunu ve Rusya ile olan bağlarımızın tamamen kesildiğini hissediyorum.”
Şehrin kuzeyi de çarpıcı görüntülere sahne oluyor. Bir apartmanın bahçesine düşen füzenin yarattığı enkazı temizlemek için bir gönüllü ordusu süpürgeler ve çöp kamyonlarıyla seferber olmuş durumda. Üç gönüllü ise 75 yaşındaki Viktor Çerniyateviç’e yardım ediyor. Yaşlı adamın beşinci kattaki dairesinin camları, yakınlara düşen füzenin etkisiyle kırılmış.
‘BU ÇİRKİN DAİREMDE YAŞAMAK İSTİYORUM’
Süpürgeyle kırılan camları toplayan Çerniyateviç’in balkonu çökmüş camları tuzla buz olmuş durumda. Tam o koridordayken olan patlamada yaralanmaması adeta bir mucize. Savaşın ilk günlerinde kızını ve torunlarını Polonya’ya sığınmaları için göndermiş ancak birçok işçi sınıfına mensup Ukraynalı gibi o da mülkünü korumak için bu evde kalmış. Çerniyateviç oluşan hasardan sonra dahi dairede kalmaya devam edeceğini dile getiriyor ve geçmişte inşaat işçisi olduğunu hatırlatarak camları bir şekilde kapatabileceğini söylüyor.
Komşusu da benzer bir görüşte. Yün bir atkı ve yün beresiyle apartman kapısının önünde duran 71 yaşındaki Frida Maslovska, “Köklerimiz Kiev’de” diyor. Maslovska, saldırılarda evin duvarlarının deprem gibi sallandığını ancak eşinin kalmakta ısrar ettiğini dile getiriyor. “Desteklememiz gerektiğini söylüyor” diyen yaşlı kadın, “Burada, kendi dairemde, bu çirkin dairemde yaşamak istiyorum” diye devam ediyor.
Bir füze saldırısı nedeniyle yangın çıkan bir binada tahliye ve yangın söndürme çalışmalarını takip eden Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko ise Rus hava saldırılarının halkta daha fazla öfke yarattığını söylüyor:
“İnsanlar güvenli bir yer tahliye edilmek istemiyor, kendilerine birer silah vermemizi istiyor. Evet, şu anda sadece Kiev’de değil, tüm Ukrayna’da kimse kendini güvende hissetmiyor ama size söylüyorum; insanların ayrılmaya niyeti yok. Ve bu insanlar Kiev’de sadece kalmak istemiyorlar. Şehrimizi savunmaya da hazırlar.”
Kiev Belediye Meclisi geçen hafta yaptığı açıklamada başkentte üç haftadır süren savaşta 228 kişinin öldüğünü ve 900’den fazla kişinin yaralandığını duyurdu. Ölenlerden dördü çocuktu.
*Bu haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı The New York Times’ta “War Brings Out Solidarity and Defiance in Ukrainians Who Remain” başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel