Tarihin gördüğü en acımasız topluluklardan biri olan Nazilerin, Avrupa’yı işgal planlarında Fransa önemli bir yer tutuyordu. Tarihi kaynaklara göre ülkenin kuzeyinin işgali üç hafta gibi kısa bir süre aldı. Almanya, Fransızların kendilerine 1. Dünya Savaşı sonunda imzalattıkları Versay Anlaşması’nın imzalandığı vagonda Fransızlara çok ağır bir teslimiyet anlaşması imzalatmıştı. Adolf Hilter, Alman işgali boyunca Paris’e sadece bir kez, 23 Haziran 1940 tarihinde geldi.
Fransa’nın kuzeyi Nazi işgalindeyken güneyinde Hitler’e bağlı ve merkezi Vichy şehri olan bir hükümet kurulmasına izin verildi. Bu hükümetin başına ise General Philippe Petain atandı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında 6 milyon kadar Yahudi’nin soykırımda hayatını kaybettiği biliniyor. Bu insanların büyük bir bölümü Almanya’daki toplama kamplarında vahşi yöntemlerle öldürüldü. Peki Almanların işgal ettiği diğer yerlerde Yahudilere nasıl yaklaşıldı? Bu konu şu an Fransa siyasetinin gündemi.
MACRON VICHY’DE
Fransa’da Nisan ayında yapılacak başkanlık seçimleri yaklaştıkça siyaset ısınıyor. Başkan Macron, Fransa Cumhurbaşkanlarının çok da ziyaret etmediği bir kent olan Vichy hükümetinin merkezi Vichy’yi ziyaret eden üçüncü Cumhurbaşkanı olurken, aşırı sağın sansasyonel adayı Eric Zemmour, Petain hükümeti sayesinde Fransa’da diğer ülkelere göre Yahudilerin İkinci Dünya Savaşı’ndan daha az etkilediğini iddia ediyor.
Zemmour’un iddiasına göre ırkçı Nazilerle işbirliği yapan Petain hükümeti yabancı Yahudileri ülke sınırları dışına yollayarak Fransız Yahudilerini korudu. Bu teze itiraz eden çok insan var.
Saygı duyulan Fransız Nazi avcısı ve aktivist Serge Klarsfeld’e göre; 2. Dünya Savaşı başladığında Fransa’da 320 bin Yahudi bulunuyordu. Bunların 74 bin 150’sinin yabancı ülkelerin vatandaşları olduğu ifade ediliyor ve bu insanlar sınır dışı edildi. Yapılan hesaba göre savaşın başlangıcında Fransa’da bulunan Yahudilerin yüzde 75’i hayatta kaldı.
‘YAHUDİLERİN DÖRTTE ÜÇÜ NEDEN SINIR DIŞI EDİLMEDİ?’
Tarihçi Jacques Semelin ise İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudilerin Fransa’da gördüğü muameleyi aydınlatmak için ‘Bir Fransız bilinmezi, neden Yahudilerin dörtte üçü sınır dışı edilmedi’ isminde bir kitap yazdı. Semelin aşırı sağcı aday Zemmour’un iddiaları için, “Bu iddialar saçmadır, destekleyecek hiçbir arşiv yok” demekte.
Vichy hükümetinin Nazilerden bağımsız olarak kendi Yahudi karşıtı kanunları olduğunu söyleyen Semelin, “Zemmour insanların konu hakkındaki cehaletinden faydalanıyor” diyor. Semelin, güney yönetiminin zamanında Yahudileri rastgele tutukladığını söylüyor.
VARŞOVA VE AMSTERDAM’DA SİLİNMİŞKEN…
Semelin’e göre Fransa’nın güneyi o devirde oldukça kırsal olduğu için Yahudiler saklanacak yerler bulabiliyorlardı. 1944 yılında Paris’te yaşayan Yahudi sayısı 40 bin olarak kayıt edilmiş ancak o tarihlerde Varşova ve Amsterdam’da Yahudi nüfusu neredeyse silinmişti. Semelin’e göre; Yahudi toplumunun Fransa’da Fransızlar ile olan iyi ilişkileri de onların ülkede uzun süre barınabilmelerine yardımcı oldu. Aralarında Tolulouse Başpsikoposu Monsignor Saliege’nin de olduğu din insanları 1942 yılında Yahudilere karşı ülkede yapılan muameleyi eleştirmişlerdi.
Saliege’ “Çocuklar, kadınlar, erkekler, babalar ve annelere düşük bir sürü gibi davranılıyor. Ailenin bir üyesini bile alıp ayırmak ve bilinmeyen bir yere götürmek, böyle dehşete düşüren şeyleri çağımızda görüyoruz” demişti. Dönemin BBC yayınları ve New York Times gazetesine göre Ağustos 1942’deki bu yakarışın Fransız toplumu üzerinde etkisi olmuştu. Bu sebepten Fransa’da Yahudilerin benzer ülkelere göre daha fazla hayatta kaldığı ifade ediliyor. Fransa seçime yakın tarihin diğer sayfalarını da karıştıracak gibi…
*Yukarıdaki derlemede yer alan bilgilerin tamamı France 24’te Stéphanie Trouillard imzasıyla yer alan ‘How three-quarters of French Jews survived the Holocaust, despite the Vichy regime’ isimli makaleden alınmıştır.
Kaynak: Web Özel